Perşembe, Ekim 07, 2010

Hasal'daki İlk Günler...

Hasal'da ilk günümü çok iyi hatırlıyorum. Yine ilkokula başladığım günkü gibi dizildik bahçeye sıra sıra, kısa bir "hoşgeldiniz" konuşmasından sonra, yine öğretmenlerimiz önümüzde bizler arkada ördekler gibi onları takipederek sınıflarımıza çıktık.

Sınıf 34 kişiydi. Ben ilkokul arkadaşım Emre ile aynı okulu kazanmışım, tesadüf eseri aynı sınıfa da düşmüşüz, onunla oturuyorum. Merakla yeni arkadaşlarımızı süzerken, birden sınıfın kapısı açıldı ve içeri Kraliçe Elisabeth'e benzeyen biri girdi..! Şık tayyörü, gıcır gıcır ve bir örnek deriden yapılmış çanta ve ayakkabıları, kıvırcık saçları ve hafif bir gülümsemesi ile Sevtap Aran...! Sevtap Hanım bir yıl boyunca bize İngiliz dilinin tüm gramer yapısını en ince ayrıntısına kadar öğretecek, hepimizi yıl sonunda İngilizce konuşur halde tatile gönderecekti.

Sınıfta sıralar arka arkaya dizilmiş ve 3 blok halinde yanyana durmaktaydı. Ben en sol bloktaydım. En sağ blokta beyaz tenli, beline kadar uzun, siyah örgülü saçlı, kocaman renkli gözlü bir kız oturuyordu. Saçları dikkatimi çekmişti. "Herhalde doğduğundan beri hiç kesmiyor.." demiştim içimden. Sonra o kızın, babamın yakın bir iş arkadaşının yeğeni olduğunu öğrendim. "Bizim kıza iyi bak, sana emanet," demişti Gürman Amca.

Merak etme Gürman Amca, iyi bakmaya çalışıyorum. Zira şu an o tatlı kızla, Elif'le evliyim.. :-)