Salı, Temmuz 22, 2014

Dostun İhaneti

Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik üzerine kafa yormuşumdur. Ara sıra bu konuya kafa yoran insanlarla da konuşuruz. Çok şanslıyım ki çevremde "dostum" diyebileceğim kişiler var. MSGSÜ'den sevgili Gevher Gökçe Acar, uzun yıllardır benim de düşündüğüm ve fakat formülize edip bir türlü yazma fırsatı bulamadığım, her kelimesine katıldığım şu satırları yazmış geçenlerde;;
"Seni arkadan vurmayan, zor gününde yanında olan, "İmdat!" dediğinde herkesten önce koşan, gözün yaşarsa senden önce ağlayan değildir yalnızca dost. Bunlar arkadaşlığın gerekleri, dostluğun önkoşullarıdır olsa olsa..  Ben bunları can düşmanıma da yaptım. Beni sırtımdan bıçaklayan ve mutsuz gününde omuzumda ağlayan nicelerini bilirim.. Helâl ettim gitti.. 

Gerçek dost senin içini bilen, yüreğine kefil olandır. Seni yanlış anlamayan, iyi niyetle yaptığın şeyi kötü niyete yormaya meyilli olmayan, seni sürekli kendini açıklamak, anlatmak zorunda bırakmayan, kırk yıl sonra hâlâ kendini kanıtlamanı bekleyerek önüne atlaman gereken yeni yeni 'sevgi kanıtlama bariyerleri' koymayandır.

Gerçek dost alıngan, kırılgan bir tabiata sahip olsa bile, kimselere güvenemiyorsa bile sana güvenebilendir. Söylediğinde eylediğinde kinaye, taş, kötü niyet aramayan; aksine, sevginden emin olduğu için gerektiğinde kendi kırılganlığına bile set çekebilendir. Dostuma kırılır gibi olup onun adına kendi kendime mazeretler ürettiğim, yaptığını yüzüne bile vurmadan kendime unutturduğum çoktur benim. Çünkü dost beni bile isteye kırmayandır, bilirim.. 

Dost kırılsa da en azından bunu yüzüne açıkça söyleyebilendir. Seni görmezden gelerek susturmayan, kendini sana ulaşılmaz kılmayan, sorunu cevapsız, merakını karşılıksız bırakmayan... Çünkü dost candır ve can olduğunu bilendir. Seni ölüme terk etmek istemiyorsa tenden ayrılmaz; ayrılırsa dost olmaz..

Dost hesap sormaz, çetele tutmaz, maddi-manevi verdiklerinden pişmanlık duymaz.

Sürekli seni yanlış anlayandan, dostluğa ihanet etmekle suçlayandan dost olmaz.

İnsana ihanet arkadan bıçaklamaksa, dosta ihanet sürekli elinde bıçak aramaktır. Dost elinde bıçak görse sana arkasını tereddüt etmeden dönen, o ara sırtına bıçak yese bile "o yapmamıştır" diyebilendir. Çünkü o kimseyi sırtından bıçaklamayacağından emindir ve bıçağı olsa olsa onu korumak için kullanacağını bilir.. 

Dostun ihaneti güvensizliktir.."
Dostu çağırmazsınız. İhtiyacınızı söylemez, birşey istemezsiniz. Hani insan düşerken savrulur ya eli gayr-ı ihtiyari, bir yeri tutmak istercesine... Dostun eli tam da o anda, oradadır işte...

Tüm gerçek dostlarıma sevgim ile....