Perşembe, Kasım 25, 2010

İlk ve Son Kopya Deneyimim: Bir Beceriksizlik Hikâyesi

Her zaman çalışarak başarmak isteyen bir öğrenci oldum. Ama o kadar farklı konularda ve o kadar yoğun bir müfredatımız var ki, her derste her zaman başarılı olmak imkânsız gibi birşey. Yapan nasıl yapıyor hiç bilemedim, insan ya dahi olmalı (ki dahi olduğumu düşünmüyorum), ya ölürcesine çalışmalı (ki hiçbir zaman ölürcesine çalışmadım) ya da kopya çekmeli.

Dedim ya, çalışarak başarmak istiyordum diye. Bir de tabii yakalanma, rezil olma korkusu var. Evet, aileden dürüst yetiştirildim, bizimkiler pek kaydır-kuydur iş yapmazlar. Ama yine de annemin de babamın da öğrenciliklerinden anlattıkları kopya hikâyeleri var. Abim deseniz, kopya profesörü neredeyse.. :-)

Yanlış hatırlamıyor isem Orta son veya Lise 1 idi. Ben de kopya çekmeye karar verdim. (Evet, düşünüp, taşınılmış, tartılmış bir karardı bu..!) Ve tüm bu düşünmenin sonucunda, seçe seçe notlarımın düşük olduğu fizik, kimya, matematik gibi bir dersten değil, her yıl karneme 9 veya 10 gelen, ilk dönemde 9 gelmiş olan tarih dersini seçtim. Yakalanıp sınavım 0 veya 1 gelse bile geçecektim, kurtarması da zor olmayacaktı. Kendimce makul bir bahaneydi de bu. İşin komik tarafı, konuları iyi de biliyordum. Kopya çekmek yerine verebilecek konumdaydım yani.

6 kişi oturduk, kitaptan ve notlardan kağıtlar hazırladık. Sınav günü ikişerli olarak arka arkaya oturduk. Sorular dağıtıldı, başladık harıl harıl yazmaya. Hazırladığımız kağıtlar elden ele geçiyordu. Öğretmen de farketmedi, herşey yolunda gitti. Sınav bittiğinde çok sevinçliydim. Meseleyi çözmüş, yakalanmamıştım. Başarmıştım..!

Sevincim sonuçlar açıklanınca bir anda söndü. Kopya çeken 6 kişiden 5'i 9 almış, sadee ben 6 almıştım..! Üstelik sınav kağıtlarımız noktası virgülüne aynıydı. Tarihi bir hikâye gibi anlatarak bize sevdiren ve beni de çok seven tarih öğretmenimiz Emel Tecim, kopya çektiğimizi anlamış ve fakat yüzlememişti. Bana 6 vererek de uyarısını son derece nazik bir şekilde yapmış oldu. O kadar utandım ki, bir daha kopya çekmeye çalışmadım. Bir de tabii beceriksizliğim de tescillenmiş olmuştu. Bildiğim bir dersten kopya çekmiş ve 6 almıştım.

Aldığım o 6, tarih dersi gördüğüm yıllar boyunca o dersten aldığım en düşük nottur. Ama bana yepyeni bir yetenek kazandırmıştır: soru tahmin etmeyi..! Kalan lise hayatımda ve özellikle üniversite yıllarımda sınavda gelebilecek soruları 90% oranında doğru tahmin etmişimdir.

Emel Hanım, bu satırları okuyorsanız size çok teşekkür ederim; hem kopya çektiğimi yüzlemediğiniz hem de bana bu tür bir ders verdiğiniz için.. :-)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder