Salı, Ağustos 31, 2010

23 Nisan Baloları...

Bir 23 Nisan'da
Eda ve Ben
İlkokul yıllarımdan hatırladığım bir hoşluktur 23 Nisan baloları..

Siz benim "balo" dediğime bakmayın. 23 Nisan törenlerinden sonra, genellikle akşamüstleri, okulda "balo" verilirdi. Sınıfların açıldığı koridorlara sıralar çıkartılır, üzerlerine 2-3 çeşit kurupasta, çatalçörek falan konur, adam başına da 2'şer gazoz verilirdi. Bunlar hepbirlikte oturup yenildikten sonra tiyatro salonuna inilirdi.

Tiyatro salonu, aslında bir ilkokul için oldukça büyük bir yerdi. Bayağı büyükçe bir sahnesi, eski ve kullanılmayan, antika sayılabilecek bir piyanosu, eski, tahta sandalyeleri olan bir yerdi. "Balo" için tüm sandalyeler üstüste dizilip kenara çekilir ve ortalık açılırdı. Sahnede, muhtemelen üniversite öğrencilerinden oluşan, bir orkestra o günlerin meşhur olmuş şarkılarını çalar, biz de dansederdik. Ben sürekli dansederdim. Yavaş şarkılarda kız arkadaşlarımı sıradan dansa kaldırır, hızlı şarkılarda da erkek arkadaşlarımla hoplar zıplardım. Bu partilerde o kadar çok eğlenirdim ki, her sene 23 Nisan yaklaşırken bir sevinç kaplardı içimi.

Küçükken insan küçük şeylerle mutlu oluyor ve hayatı boyunca unutmuyor. Büyümenin en kötü yanı da bu galiba. Mutlu olmak için sürekli yeni şeyler istememiz. Herşeyi çabucak tüketiyoruz, halbuki tükettiğimiz yalnızca kendimiziz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder